1915 DİYARBEKİR VİLAYETİNDE ERMENİ TEHCİRİ

Yazı: ermenisorunu.gen.tr  ///  17.06.2020

Yazar: HÜSEYİN KURT
Danışman: DOÇ. DR. AYŞE SILA ÇEHRELİ
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Kamu Yönetimi Anabilim Dalı / Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı
Konu: Siyasal Bilimler; Tarih

Doktora Tezi (2019)

Özet: “Ermeni sorunu, 1878 Berlin Antlaşması ile birlikte Osmanlı Devleti’nde bir ıslahat konusu olarak gündeme gelmiştir. Bu tarihten sonra büyük güçler tarafından yapılan baskılar sonucunda bir dizi reform projesi hayata geçirilmiştir. Fakat bu reformlar istenen neticeyi vermemiştir. II. Meşrutiyet’in ilanı, Ermenilere yönelik reformlar konusunda yeni beklentilere neden olmuştur. Ancak İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin (İTC) giderek milliyetçi bir ideolojiyi benimsemesi sonucu reform sorunu sürekli olarak ertelenmiştir. Rusya’nın baskıları sonucunda Doğu Anadolu Bölgesi’nde oluşturulan Genel Müfettişlik Kurumu, I. Dünya Savaşı’nın başlaması sonucunda lağvedilmiştir. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na dahil olması Ermeni toplumu açısından bir dönüm noktası olmuştur. Savaşla birlikte İTC Hükümeti, Ermenilerin Osmanlı Devleti’ne sadık vatandaşlar olmadıklarına karar vererek onları, Güney vilayetleri olan Halep, Zor ve Musul’a tehcir ederek zorunlu iskana tabi tutmuştur. Merkezi idare tarafından alınan tehcir kararı, yerel düzeyde çeşitli suiistimallere ve katliamlara yol açmıştır. Bu katliamlarda yerel yetkililerle birlikte merkezi idarenin rolüne ilişkin bulgular önemli bir soru işareti olarak varlığını sürdürmektedir. 25 Mart 1915 tarihinde Diyarbekir vilayetinde vali olarak görevlendirilen Reşid Bey, İTC’nin ilk kurucuları arasındadır. Reşid Bey, henüz Diyarbekir vilayetinde göreve başlamadan önce Ermenilerin farklı bölgelere sürülmesini savunmuştur. Bu açıdan vilayette göreve başladığı ilk günden itibaren, Ermenileri iç düşman olarak görmüştür. Dahiliye Nezareti’nin Diyarbekir vilayeti ile yaptığı yazışmalarda, vilayette yaşanan katliamların topyekûn imhaya yol açmaması istenmiştir. Reşid Bey, merkezi yetkililer tarafından sık sık uyarılmıştır. Bu durum, merkezi yetkililerin vilayette yaşanan olaylardan haberdar olduğunu göstermektedir. Reşid Bey, Dahiliye Nezareti’nin bilgisi dışında Diyarbekir vilayetindeki Ermenileri kendi inisiyatifi ile tehcir etmiştir. Diyarbekir vilayetinde ciddi bir isyan emaresi olmamasına rağmen kentteki Ermenilerin büyük bir isyan hazırlığında olduğunu iddia etmiştir. Bu sayede hem merkezi yetkilileri yanlış yönlendirmiş hem de vilayette kendi gündemini uygulamaya koymak için uygun bir ortam yaratmıştır.”